CİNATI

 

CİNATI

İlk kez bir sabah babamla Alsancak’ın dar sokaklı, cumbalı evlerinin önünden geçerken duymuştum bu kelimeyi. Bir evin duvarına yaslanmış rengârenk bisikleti görünce mırıldanıvermişti : ‘ne güzel bir cinatı !’  Anlattığına göre eskiler böyle derlermiş bisiklete. Neden öyle demişler , bilemiyorum? Oysa ne kadar masum, doğa ve insan dostu ve sempatik bir ulaşım aracıdır bisiklet.   

Şehirler büyüyüp geliştikçe, artan araç trafiğinin egzoz dumanları arasında boğulan insanların imdadına artık bisiklet yetişiyor. Yakıt gerekmiyor, dumanı yok, gürültüsü yok, park sorunu yok, herkesin her yerde kullanabileceği nadide bir araç. Artık şehirlerin, ülkelerin gelişmişlikleri bisiklet yolları ve bisiklet sayısı ile ölçülüyor. Almanya’da nüfus kadar bisiklet var. Kopenhag dünyanın en gelişmiş bisiklet yolu ağına sahip. Hollanda tam bir bisiklet ülkesi, ulaşımın % 27 bisiklet ile yapılıyor. Oysa biz hala hayatımıza pek dâhil edemedik bisikleti.

BİSİKLET TEMALI TURİZM FUARI: ATF

İnsan ile bisikleti yakınlaştırmaya yönelik çabalar gün geçtikçe artıyor. Bu anlamda son dönemlerin en önemli hamlesi Perşembe ve cuma günü Antalya’da gerçekleşecek. Antalya’nın tek turizm fuarı olan ‘Antalya Turizm Fuarı-ATF’ kapılarını ‘Bisiklet Turizmi’ teması ile ziyaretçilerine açıyor. İki gün boyunca bisiklet turizmi üzerine onlarca konuşma, sunum ve panel gerçekleştirilecek. ATF nin en sevdiğim yanı da bu, sadece stantlar ve broşürler yok, bol bol bilgi, tecrübe paylaşımı var.

Turizm fuarı demişken hatırlatmakta yarar var. Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olan Antalya’nın en büyük eksiği uluslararası bir Turizm Fuarının olmayışı idi. Yıllarca ellerinde broşürlerle Berlin’e, Londra’ya, Madrid’e, Moskova’ya, İstanbul’a, İzmir’e koşuşturan Antalyalı turizmcilerin kendi fuarları yoktu.

2019 yılında Selçuk Meral bu işe soyunduğunda yolunun çok uzun ve zorlu olduğunu kendisi de çok iyi biliyordu. Nitekim çok başarılı geçen 2019 yılının hemen ertesinde, Antalya Turizm Fuarı da (ATF) koronaya yakalandı. Selçuk pes etmedi, şansını denemeyi ve fuarı Nisana öteleyerek her şeye rağmen gerçekleştirmeyi ve hatta normalleşmeye katkı sağlamayı kafasına koymuştu. Öyle de yaptı ve pandemi döneminde bütün dünya fuarları iptal olurken, Antalya kesintisiz olarak turizm fuarlarını gerçekleştirdi.

TURİZM FUARLARI ARTIK ÖNEMLİ MOTİVASYON MEKANİZMALARIDIR

Birçoğumuz gelişen teknoloji ile fuarların anlamını kaybettiğini düşünüyoruzdur. Yanlış da değil. Ancak, fuarlar da artık sadece iş görüşmelerinin yapıldığı, katılan firmaların şaşalı stantları ile görücüye çıktıkları ortamlar değiller. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında herkesin herkese, her şekilde ulaşabilme imkânı var. Ama buluşma, kaynaşma ve sosyalleşme ortamı çok az. Fuarların en büyük katkısı da bu. Turizm Fuarları özellikle büyük krizlerin ardından turizmcinin ‘ ne oldu?  peki şimdi neredeyiz? ‘ sorularına birlikte cevap aradıkları ve sığındıkları limanlardır aynı zamanda. Bu yüzden fuarlar turizmciler için önemli dayanışma ve motivasyon mekanizmalarıdır.

Böylesine uluslararası organizasyonları hayata geçirmek ve sürdürebilmek tabii ki çok kolay değil. Önce uzun zaman alan planlama,  prosedür ve izinler faslı, ardından bütçe yaratabilmek için sponsorluk arayışları çok emek, çok koşuşturma gerektirir. Böyle organizasyonların hata götürmeyeceği malumdur. Her bir konu çok ince detaylarına kadar düşünülmeli ve planlanmalıdır. Hatanın telafisi maalesef yoktur.

2006 yılında Runtalya Maratonunu hayata geçirirken yaşadığımız güçlükleri bütün ekip hala çok iyi hatırlar. O günlerde ‘koşacaklar da ne olacak? ‘ diyenler, bugün şehre nasıl bir miras bıraktığımızı görüyorlardır.

Sadece Antalya için değil, ülkemiz adına önemli bir etkinlik ve kuvvetli bir tanıtım hamlesi olan Antalya Turizm Fuarının başarılı bir şekilde devam etmesini ve uzun soluklu olmasını canı gönülden diliyorum. Artık İstanbul Emitt, İzmir TTİ ve Ankara Travel Expo fuarlarımızın yanına Antalya ATF markasını ekledik.

Turizm profesyonellerinin katılımı çok ama çok önemli.  Biz sadece otellerimiz ile değil, turizm profesyonellerimizle de dünya sahnesinde belirleyici bir konuma geldik. Turizmcilerimiz müthiş deneyim ve tecrübeye sahipler. Bunları paylaşmak, bilgi alışverişinde bulunmak önemli. Bunun yanı sıra onlarca sunum, anlatım ve açık oturum yapılacak. Ağırlıklı konu tabii ki bisiklet turizmi. Sunum ve anlatımları kaçırmamak lazım. Kim bilir, belki de bu sayede Cinatına biraz daha yaklaşırız.

Antalya’ya böylesine değerli bir etkinliği kazandıran Selçuk Meral ve ekibini kutluyor, başarılar diliyorum.

Ben fuarda cuma günü üç tecrübeli turizmci ile Dünya turizmine dair bir açık oturumu yöneteceğim.

Beklerim…